BLOG NEDİR ?
Yakın zamana kadar birçok kişinin kavramsal olarak yerine oturtamadığı “blog” hakkında hala soru işaretleri olabilir. Bu yüzden bir blog’u kullanmaya başlamadan evvel neyi kullandığımızı bilmemiz gerektiğini düşündüm. Yani kısaca BLOG NEDİR?
BBS (Bulletin Board System)’lerin torunu olan Blog özünde kavram olarak web-log kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İnternette yaptığınız gezilerde hangi sayfaya girip neler gördüğünüzü ve ilginizi çeken bölümleri bir seyir defterine not eder gibi not edip yazdığınız hatta bu gördüğünüz yerdeki resimleri de eklediğiniz sayfalar topluluğudur. Devamlı Weblog! Weblog! ifadesinin kullanılıp konuşma dilinde baskının We-blog şeklinde vurgulanmasından dolayı zamanla “we” hecesi düşmüş ve devamlı kullanılan dillerden düşmeyen “blog” kavramı oluşmuştur. Tabii teknik bir terim oluşunca onunla uğraşanlarında ve bu işle ilgili yapılan işlemlerinde terimleri hemen hazır olmakta. Nitekim bu işle uğraşanlara “blogcu – blogger” ve blog üzerinden metin yazıp gönderme işlenmede “bloglama – blogging” denmiştir.
10 yıldan fazladır kullanılan blog günden güne tasarımları ön ve arka yüz kavramları ile teknolojinin her yüzünde olduğu gibi farklılıklar göstermiştir. İlk başlarda sadece internette dolaşırken hoşumuza giden metinleri ve linkleri kişisel sayfamıza ekleniyordu. Bunu da kodlamadan anlayan kişiler yapabiliyordu. Blog kavramı ile birlikte ortaya çıkan blog-yayınlama (blog publishing) aracı, birçok kullanıcıya teknik bilgi bilmeden kişisel blog sayfalarını oluşturma imkanı verdi. Blog kavramı ortaya çıkması ile birlikte blog-yayınlama araçlarının kullanımını ücretsiz verip sadece üye kazanma peşinde olan birçok site açılmaya başladı. Bu sitelerin en eskilerinden olan Technorati'nin bu gün blog sayfa sayısı 55 milyonu geçmiştir. Günde 30.000 - 40.000 blogun yaratıldığı bu ve benzeri büyük blog portalları sayesinde blog kavramının bütün internet kullanıcılarına ulaşması kaçınılmazdır. Üstelik zamanla bu ulaşım tek bir blog sayfası ile değil birçok blog sayfalarının oluşturduğu blogsal sayfa topluluklarını da getirecektir.
Öncelikle blog kavramının ne anlama geldiğinden başlayalım.Blog, insanların öğrendiklerini, bildiklerini, paylaşmak istediklerini yazdığı web tabanlı bir sistemdir. Web tabanlı diyorum dikkat edin, yani bu şu anlama geliyor : bir web siteniz olacak, ziyaretçileriniz, takipçileriniz olacak.
Blog, Web ve Login (weB-LOGin) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan bir kelimedir. Burada web, internet alemini temsil ediyor, login ise içerik girmeyi temsil ediyor. İkisinin birleşimini ise şöyle yorumlayabilirsiniz : Internet Dünyasına Merhaba, artık benimde sitem var… Tabii bu yine de size bağlı, garanti vermek istemiyorum.
Blog ile Site Farklı Şeyler Mi ?
Bu soruyu da çok kez duydum, cevabı ise hayır. Blog ile site aynı anlama gelmektedir. İnternet üzerinde varolan siteler gruplandırılırlar : forum sitesi, blog sitesi gibi, portal sitesi… Bu yüzden benim sitem yok blogum var demek yanlış olur.
Blog Açmak İçin Kod Bilgim Olmalı Mı ?
İster kod bilginiz olsun, ister de kod bilginiz olmasın blog sahibi olabilirsiniz. Kod bilginiz yoksa binlerce tema (tasarım) içinden beğendiğiniz bir tanesini seçebilir, kendi blogunuza uygulayabilirsiniz. Eğer kod bilginiz varsa kendi temanızı kendiniz yapabilir, blogunuza ek özellikler kazandırabilirsiniz.
Blog Türleri
Bir sürü blog türü vardır. Bazıları kişiseldir, sadece günlük amaçlı kullanılır, insanlar aşklarını, duygularını, yaşadıklarını web ortamına taşırlar. Bazıları bilgi verme amaçlıdır, bazıları ise haber verme amaçlı olan haber bloglarıdır. Blogunuzu istediğiniz bir amaca yönelik şekillendirebilirsiniz. Blog kavramını nasıl kullanacağınız sizin yaratıcılığınıza kalmış bir şeydir.
Neden Blog Açmalıyım ?
Eğer web dünyasına ilginiz varsa, bir şeyleri paylaşmak istiyorsanız, artık facebookta geçirdiğiniz süreyi azaltıp daha yararlı işler yapmak istiyorsanız blog açmalısınız. Bu hem sizin üslubunuzu geliştirir hem de size bir tecrübe olmuş olur. Burada mühendislik okuyan öğrenciler için şöyle bir bilgi de vermeliyim : iş başvurusu yaptığınızda blog tutmuş olmak size avantaj sağlayacaktır.
Yakın zamana kadar birçok kişinin kavramsal olarak yerine oturtamadığı “blog” hakkında hala soru işaretleri olabilir. Bu yüzden bir blog’u kullanmaya başlamadan evvel neyi kullandığımızı bilmemiz gerektiğini düşündüm. Yani kısaca BLOG NEDİR?
BBS (Bulletin Board System)’lerin torunu olan Blog özünde kavram olarak web-log kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İnternette yaptığınız gezilerde hangi sayfaya girip neler gördüğünüzü ve ilginizi çeken bölümleri bir seyir defterine not eder gibi not edip yazdığınız hatta bu gördüğünüz yerdeki resimleri de eklediğiniz sayfalar topluluğudur. Devamlı Weblog! Weblog! ifadesinin kullanılıp konuşma dilinde baskının We-blog şeklinde vurgulanmasından dolayı zamanla “we” hecesi düşmüş ve devamlı kullanılan dillerden düşmeyen “blog” kavramı oluşmuştur. Tabii teknik bir terim oluşunca onunla uğraşanlarında ve bu işle ilgili yapılan işlemlerinde terimleri hemen hazır olmakta. Nitekim bu işle uğraşanlara “blogcu – blogger” ve blog üzerinden metin yazıp gönderme işlenmede “bloglama – blogging” denmiştir.
10 yıldan fazladır kullanılan blog günden güne tasarımları ön ve arka yüz kavramları ile teknolojinin her yüzünde olduğu gibi farklılıklar göstermiştir. İlk başlarda sadece internette dolaşırken hoşumuza giden metinleri ve linkleri kişisel sayfamıza ekleniyordu. Bunu da kodlamadan anlayan kişiler yapabiliyordu. Blog kavramı ile birlikte ortaya çıkan blog-yayınlama (blog publishing) aracı, birçok kullanıcıya teknik bilgi bilmeden kişisel blog sayfalarını oluşturma imkanı verdi. Blog kavramı ortaya çıkması ile birlikte blog-yayınlama araçlarının kullanımını ücretsiz verip sadece üye kazanma peşinde olan birçok site açılmaya başladı. Bu sitelerin en eskilerinden olan Technorati'nin bu gün blog sayfa sayısı 55 milyonu geçmiştir. Günde 30.000 - 40.000 blogun yaratıldığı bu ve benzeri büyük blog portalları sayesinde blog kavramının bütün internet kullanıcılarına ulaşması kaçınılmazdır. Üstelik zamanla bu ulaşım tek bir blog sayfası ile değil birçok blog sayfalarının oluşturduğu blogsal sayfa topluluklarını da getirecektir.
Öncelikle blog kavramının ne anlama geldiğinden başlayalım.Blog, insanların öğrendiklerini, bildiklerini, paylaşmak istediklerini yazdığı web tabanlı bir sistemdir. Web tabanlı diyorum dikkat edin, yani bu şu anlama geliyor : bir web siteniz olacak, ziyaretçileriniz, takipçileriniz olacak.
Blog, Web ve Login (weB-LOGin) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan bir kelimedir. Burada web, internet alemini temsil ediyor, login ise içerik girmeyi temsil ediyor. İkisinin birleşimini ise şöyle yorumlayabilirsiniz : Internet Dünyasına Merhaba, artık benimde sitem var… Tabii bu yine de size bağlı, garanti vermek istemiyorum.
Blog ile Site Farklı Şeyler Mi ?
Bu soruyu da çok kez duydum, cevabı ise hayır. Blog ile site aynı anlama gelmektedir. İnternet üzerinde varolan siteler gruplandırılırlar : forum sitesi, blog sitesi gibi, portal sitesi… Bu yüzden benim sitem yok blogum var demek yanlış olur.
Blog Açmak İçin Kod Bilgim Olmalı Mı ?
İster kod bilginiz olsun, ister de kod bilginiz olmasın blog sahibi olabilirsiniz. Kod bilginiz yoksa binlerce tema (tasarım) içinden beğendiğiniz bir tanesini seçebilir, kendi blogunuza uygulayabilirsiniz. Eğer kod bilginiz varsa kendi temanızı kendiniz yapabilir, blogunuza ek özellikler kazandırabilirsiniz.
Blog Türleri
Bir sürü blog türü vardır. Bazıları kişiseldir, sadece günlük amaçlı kullanılır, insanlar aşklarını, duygularını, yaşadıklarını web ortamına taşırlar. Bazıları bilgi verme amaçlıdır, bazıları ise haber verme amaçlı olan haber bloglarıdır. Blogunuzu istediğiniz bir amaca yönelik şekillendirebilirsiniz. Blog kavramını nasıl kullanacağınız sizin yaratıcılığınıza kalmış bir şeydir.
Neden Blog Açmalıyım ?
Eğer web dünyasına ilginiz varsa, bir şeyleri paylaşmak istiyorsanız, artık facebookta geçirdiğiniz süreyi azaltıp daha yararlı işler yapmak istiyorsanız blog açmalısınız. Bu hem sizin üslubunuzu geliştirir hem de size bir tecrübe olmuş olur. Burada mühendislik okuyan öğrenciler için şöyle bir bilgi de vermeliyim : iş başvurusu yaptığınızda blog tutmuş olmak size avantaj sağlayacaktır.
GİRİŞ
Eğitim ortamlarında çok çeşitli teknoloji ürünleri kullanılmaktadır. Bunlardan en etkili olanı, şüphesiz bilgisayardır. Bilgisayarlar, öğrenme-öğretme süreçleri açısından benzersiz imkânlar sunan çok yönlü ve güçlü araçlardır. Öğrenmeyi etkileşimli ve zevkli hale getirmesi, öğrenenlerin bireysel ihtiyaçlarına hitap etmesi, bilgiye erişim olanakları sunması ve öğrenenleri araştırma, bulma ve yaratmaya yöneltmesi gibi katkılarının etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için bilgisayarların öğrenme-öğretme süreçleriyle birleştirilmesi gerekir (Şenel, Seferoğlu, 2009; Yalın, 2004:162).
Bilgisayarların beraberinde gelen internet, kaçınılmaz olarak eğitimde de kullanılmaya başlamıştır. İnternet teknolojilerinde yaşanan sürekli gelişmeler, eğitime de zaman içinde yansımaktadır. Öğrenme-öğretme süreçlerini geliştirme konusunda büyük potansiyele sahip olan çağdaş internet teknolojisi ürünleri, bazı durumlarda çok karmaşıkta olabilmektedir. Eğitim alanında kullanılabilecek teknolojik ürünler incelendiğinde, temel düzeyde kullanılabilen bazı ürünler dikkati çekmektedir. Bunlardan birisi de son yıllarda yaygın şekilde kullanılmaya başlanan ve blog olarak bilinen araçtır (Şenel, Seferoğlu, 2009). Bu çalışmada alanyazındaki blog tanımları, blogların eğitimde kullanım alanları, eğitime sağlayabileceği faydaları ile olumsuz yönleri üzerinde durulmuştur.
Bloglar; insanların, karmaşık ve ileri düzey teknik bilgilere sahip olmadan, istedikleri bilgileri metin, grafik, ses, resim, video ile desteklenmiş biçimde istedikleri zaman yazabildikleri günlüğe benzer internet siteleridir (Vikipedi). Bir başka tanıma göre blog, internete bağlı her yerden, kolayca oluşturulabilen ve güncellenebilen, bir ya da daha fazla yöneticinin anında yazı yayınlamasına imkân sağlayan internet sayfalarıdır (Richardson, 2006). Bir blog içerisine ilgilenilen bir konudaki düşünceler, izlenimler, etkinlikler ve çalışmalar; yazı, çizim, fotoğraf, ses gibi farklı çoklu-ortam türlerinde eklenebilir ve bu konularda başkalarından dönüt alınabilir.
Blogların Eğitimde Kullanım Alanları
Sınıf Blogu: Bloglar, sanal sınıflar olarak düşünülebilir. Tüm dünyadan insanlar, fikirlerini paylaşabilir, düşüncelerini anlatabilirler. Öğretmenler, blogları öğrencilere öğrenme fırsatları sağlama amacıyla kullanabilir (Yang, 2009). Ayrıca, sınıf blogları aynı dersi veren diğer öğretmenler ile kolay bir şekilde iletişime geçilmesini de sağlayabilir (Richardson, 2006).
Çevrimiçi Dosya Deposu: Öğrencilere kendi blog alanlarını sağlamak geleneksel sınıf ortamında çok şey değiştirebilir. Bir sınıf blogu ile birlikte öğrenci blogları, sınıftaki kâğıt tüketimini azaltabilir. Öğrenciler çalışmalarını tüm izleyicilerin ve öğretmenlerinin görmesi için bloglarında yayınlayabilirler. Blogların çevrimiçi dosya deposu olarak kullanılmasının olumlu yönleri şöyle sıralanabilir (Richardson, 2006):
1. Öğrenciler bir daha asla çalışmalarını kaybetmezler
2. Öğrencilerin tüm çalışmalarını bir blogda toplamak, öğrencinin gelişim sürecinin görülmesi açısından iyi bir fırsat olabilir
3. Bloglar ile sınıfta yapılan çalışmalar, tüm ilgililerle ve öğrenci velileri ile şeffafça paylaşılabilir
Çevrimiçi Portfolyo: Blogları, çevrimiçi dosya deposundan sanal portfolyolara dönüştürmek çok da zor bir adım değildir. Öğrencilerin okullarda hazırladığı portfolyolar rahatlıkla bloglar ile çevrimiçi ortamda oluşturulabilir. Öğrenciler çalışmalarından seçtiklerini bloglarında paylaşabilir ve çalışmalarını yoruma açabilirler (Richardson, 2006).
İşbirlikli Öğrenme Alanı Olarak Blog: Blogların sahip olduğu bir diğer önemli potansiyel öğrenciler için işbirlikli öğrenme alanları sunmaya hazır olmalarıdır. İşbirlikli öğrenme dünyanın pek çok ülkesinde giderek artan bir ilgi görmektedir. Bu kapsamda bloglar, öğrencilerin birbirlerinden öğrenmelerinin yanında yazarlar, bilim adamları, meslek uzmanları gibi pek çok kişi ile dijital ortam sayesinde mekândan bağımsız şekilde beraber de çalışabilmelerine olanak sunmaktadır. Öğrenme sürecine birçok yeni alternatif sağlanmaktadır (Richardson, 2006).
Bilginin Yönetilmesinde Blog Kullanımı: Bloglar sadece öğrenci gelişimi sağlama amacı ile kullanılmazlar. Okulda belli aralıklarla toplanan komiteler, zümreler, okul aile birlikleri gibi gruplar bir blog kullanarak toplantılarının arşivini tutabilir, grup üyeleri ile görüşmelere internet üzerinden devam edebilir, grupla ilgili bilgileri paylaşabilir ve doküman ve sunumları daha sonra kullanılmak üzere kolayca depolayabilirler (Richardson, 2006).
Okul Sitesi Olarak Blog Kullanımı: Okul siteleri incelendiğinde pek çoğunun güncel olmadığı görülmektedir. Güncelliği sağlayamamanın sebeplerinden biri de internet sitelerini güncellemek için teknik bilgiler veya uzman yardımının gerekiyor olmasıdır. Blogların kolayca oluşturulup, güncellenebilir olması teknik bilgi ve uzman ihtiyacını azaltmaktadır. Okuldaki ayrı gruplara yönetici hakları sağlanması sonucunda okuldaki tüm aktivitelerin düzenleyen grup tarafından ilk elden kaydedilmesiyle okul sitesinin sürekli güncel tutulması sağlanabilir (Richardson, 2006).
Blogların Eğitimde Sağlayabileceği Yararlar
Bilgisayarlar, defter ve kitaplara oranla öğrencilere daha çekici gelmektedirler. Öğrenciler için deftere hazırlanması gereken ödevler sıkıcı gelebilmekte iken, bloglar internet tabanlı uygulamalar olduğu için ilgi çekici olabilmektedir. Ayrıca, bloglara deftere eklenemeyecek video, ses kaydı gibi çoklu ortam dosyaları kolaylıkla eklenebilmektedir (Şenel, Seferoğlu, 2009; Karaman, Yıldırım, Kaban, 2008). Öğrenme ne kadar çok duyuya hitap ederse, o kadar anlamlı ve kalıcı olacaktır. Bloglar, öğrenmeyi destekleme amacıyla kolaylıkla video, ses, grafik ve fotoğraf gibi çoklu ortam türleri ile desteklenebilir ve bu sayede daha iyi öğrenme sağlanabilir (Ray, 2006). Ayrıca bloglar öğrenme sürecini, zaman ve mekânın sınırlılıklarından kurtarır. Öğrenme, internete erişilebilen her yerden devam eder.
Öğrencilerin deftere tuttukları notlar sadece kendilerine kalmaktadır. Bloglar ile öğrenciler, birbirlerinin değişik konulardaki araştırmaları hakkında bilgi edinme, fikirlerini öğrenme ve değerlendirme fırsatı elde edebilir, böylece sosyal bir öğrenme ortamı da elde edilebilir (Şenel, Seferoğlu, 2009). Ayrıca çeşitli nedenlerle sınıfta derse katılamayan, heyecanlandığı için istediklerini, düşündüklerini dile getirmekte zorlanan öğrenciler, bloglarını kullanarak, düşünceleri daha organize şekilde aktarabilmektedirler.
Öğrenciler, bir defa blogunu oluşturup, yorum almaya başladıkça, takip edildiğini, okunduğunu anlayacak ve bu işten zevk duyacaktır. Böylelikle, blogunu güncellemeye, üretmeye ve araştırmaya devam edecektir. Derslere sadece fiziksel değil, öğrenmenin kalıcılığını sağlayacak olan zihinsel katılım boyutuyla katılmış olacaktır (Şenel, Seferoğlu, 2009). Wilson’a göre ise öğrenciler, bloglarına farklı yerlerden insanların ve ebeveynlerinin yorum yapmasına çok sevinmektedirler (Friedberg, 2010).
Bloglar, değerlendirme konusunda da öğretmenlere büyük avantajlar sağlamaktadır. Yapısalcı kuram ile gelişen süreç değerlendirmelerinde blogların kullanılması çok yararlı olacaktır. Kalabalık sınıflar ve öğretmenlere düşen ders yüklerinin fazla olması sebebiyle, süreç değerlendirmesinde sorun yaşayan öğretmenler, blogların kronolojik yapıları, ödevlerin blog sayfalarına kaydedilebilmeleri gibi kullanım kolaylıklarından yararlanabilirler (Altun, 2006). Bu sayede öğrenci gelişimini daha yakından izleyebilen öğretmenler, öğrencilere daha fazla dönüt verebilir ve yönlendirme yapabilirler (Şenel, Seferoğlu, 2009; Ray, 2006).
Blogların Olumsuz Yönleri
Blogların, üstün eğitsel özellikleri ve yararlarının yanında, olumsuz yönlerine de dikkat edilmesi gerekmektedir. Öğretmenler, blog kullanımında erişilebilirlik ve öğrencilerin güvenlik problemlerine karşı dikkatli olmalıdır (Ray, 2006).
Erişilebilirlik
Blog kullanabilmek için bir bilgisayar ve internet erişimi gerekmektedir. Çoğu öğrencinin okullarda bilgisayar ve internete erişimi olmasına rağmen, son istatistikî bilgilere göre evlerde bu durum geçerli olmamaktadır (Ray, 2006). Devlet Planlama Teşkilatının, “Bilgi Toplumu İstatistikleri 2010” başlıklı araştırmasına göre ülkemizde hanelerde internet erişimi, 2010 yılında %41,6 olarak belirlenmiştir (DPT, 2010). Bu bilgiler ışığında öğretmenler, eğitimde blog kullanırken öğrencilerinin evde bilgisayar ve internet erişimi olup olmadığını göz önünde bulundurmalıdır.
Öğrencilerin Güvenlik Problemleri
Öğrenciler ya da öğretmenler, sınıf çalışmalarını bloglarına eklerken, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlatılmış “MEB İnternet Okur Yazarlığı El Kitabı”nı dikkate almalıdır. Öğrencilerin bloglarında; soyadı, ev adresi ve telefon numarası gibi kişisel bilgilerin verilmemesi gerektiğinde dikkat edilmelidir (Richardson, 2009). Güvenlik sorumluluk, uygunluk ve sağduyu ile ilgilidir. İnternete erişimin oldukça kolay olduğu günümüzde öğrencilere nelerin kabul edilebilir ve güvenli olduğunun, nelerin olmadığının öğretilmesi gerekmektedir (Richardson, 2006). Hayattaki diğer her şey gibi internet kullanımının da bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskler şöyle örneklenebilir:
1. Öğrenciler uygunsuz içerikli sayfalara erişebilirler. Yaşları ve gelişimleri ile uyumsuz görüntüler ve bilgilerle karşılaşabilirler
2. Şiddet içerikli oyunlar nedeniyle şiddete karşı duyarsızlaşabilirler
3. Kimliğini gizleyen uygunsuz kişiler ile tanışıp, yasal ve sağlıklı olmayan ortamlara çekilebilirler
4. Uzun süre bilgisayar başında kalma nedeniyle asosyalleşebilirler
5. Bilgisayar başında sağlıklı oturma alışkanlığı olmayan öğrenciler fiziksel sorunlar yaşayabilirler
Öğrenciler bu gibi konularda bilgilendirilerek, kendilerini güvende tutmaları sağlanabilir (Richardson, 2006; BTİK, 2009).
YORUM, TARTIŞMA ve SONUÇLAR
Son teknoloji internet araçlarından biri olan bloglar pek çok eşsiz ve güçlü özellik içermektedir. Bloglar bu özellikleri nedeniyle kullanımı kolay eğitim araçları olarak dikkati çekmektedir. İnternetin olduğu her yerde kullanılabilen bloglar, tüm eğitim-öğretim etkinliklerinde öğretmen, öğrenci ve yöneticiler tarafından kullanılabilir (Boulos, Maramba, Wheeler, 2006; Şenel, Seferoğlu, 2009).
Öğrenme artık sınıf duvarlarının arasında kalmamaktadır. Bloglar bu doğrultuda sınıf dışındaki öğrenme faaliyetlerine destek olmaktadırlar. Farklı öğrenme stillerini destekleyen bloglar birer demokratik araçtırlar. Fikirlerini söyleyemeyecek kadar utangaç öğrenciler bile blogları kullanarak düşüncelerini paylaşma imkânı bulmaktadırlar.
Blog kullanan öğrenciler neyi ne kadar öğrenmek istediklerine karar vererek, seçtikleri alanda uzmanlaşmak üzere araştırmalar yapar ve sonuçlarını yayınlarlar. Blog kullanırken öğrenmenin sorumluluğunu da üzerlerine aldıkları için diğer öğrenme yöntemlerine göre daha
fazla öğrenme gerçekleşebilir. Öğrenciler, blog yazılarına gelen yorumlar sayesinde izleyenler ile aktif bir etkileşime geçer, zamanla öğrenme becerilerini geliştirebilirler. Bloglar sayesinde öğretmen merkezli eğitimden, öğrenci merkezli, yapısalcı öğretime ve aktif öğrenmeye geçiş sağlanabilir.
Forum Nedir & Nasıl Kullanılır?
Eğitim ortamlarında çok çeşitli teknoloji ürünleri kullanılmaktadır. Bunlardan en etkili olanı, şüphesiz bilgisayardır. Bilgisayarlar, öğrenme-öğretme süreçleri açısından benzersiz imkânlar sunan çok yönlü ve güçlü araçlardır. Öğrenmeyi etkileşimli ve zevkli hale getirmesi, öğrenenlerin bireysel ihtiyaçlarına hitap etmesi, bilgiye erişim olanakları sunması ve öğrenenleri araştırma, bulma ve yaratmaya yöneltmesi gibi katkılarının etkili bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için bilgisayarların öğrenme-öğretme süreçleriyle birleştirilmesi gerekir (Şenel, Seferoğlu, 2009; Yalın, 2004:162).
Bilgisayarların beraberinde gelen internet, kaçınılmaz olarak eğitimde de kullanılmaya başlamıştır. İnternet teknolojilerinde yaşanan sürekli gelişmeler, eğitime de zaman içinde yansımaktadır. Öğrenme-öğretme süreçlerini geliştirme konusunda büyük potansiyele sahip olan çağdaş internet teknolojisi ürünleri, bazı durumlarda çok karmaşıkta olabilmektedir. Eğitim alanında kullanılabilecek teknolojik ürünler incelendiğinde, temel düzeyde kullanılabilen bazı ürünler dikkati çekmektedir. Bunlardan birisi de son yıllarda yaygın şekilde kullanılmaya başlanan ve blog olarak bilinen araçtır (Şenel, Seferoğlu, 2009). Bu çalışmada alanyazındaki blog tanımları, blogların eğitimde kullanım alanları, eğitime sağlayabileceği faydaları ile olumsuz yönleri üzerinde durulmuştur.
Bloglar; insanların, karmaşık ve ileri düzey teknik bilgilere sahip olmadan, istedikleri bilgileri metin, grafik, ses, resim, video ile desteklenmiş biçimde istedikleri zaman yazabildikleri günlüğe benzer internet siteleridir (Vikipedi). Bir başka tanıma göre blog, internete bağlı her yerden, kolayca oluşturulabilen ve güncellenebilen, bir ya da daha fazla yöneticinin anında yazı yayınlamasına imkân sağlayan internet sayfalarıdır (Richardson, 2006). Bir blog içerisine ilgilenilen bir konudaki düşünceler, izlenimler, etkinlikler ve çalışmalar; yazı, çizim, fotoğraf, ses gibi farklı çoklu-ortam türlerinde eklenebilir ve bu konularda başkalarından dönüt alınabilir.
Blogların Eğitimde Kullanım Alanları
Sınıf Blogu: Bloglar, sanal sınıflar olarak düşünülebilir. Tüm dünyadan insanlar, fikirlerini paylaşabilir, düşüncelerini anlatabilirler. Öğretmenler, blogları öğrencilere öğrenme fırsatları sağlama amacıyla kullanabilir (Yang, 2009). Ayrıca, sınıf blogları aynı dersi veren diğer öğretmenler ile kolay bir şekilde iletişime geçilmesini de sağlayabilir (Richardson, 2006).
Çevrimiçi Dosya Deposu: Öğrencilere kendi blog alanlarını sağlamak geleneksel sınıf ortamında çok şey değiştirebilir. Bir sınıf blogu ile birlikte öğrenci blogları, sınıftaki kâğıt tüketimini azaltabilir. Öğrenciler çalışmalarını tüm izleyicilerin ve öğretmenlerinin görmesi için bloglarında yayınlayabilirler. Blogların çevrimiçi dosya deposu olarak kullanılmasının olumlu yönleri şöyle sıralanabilir (Richardson, 2006):
1. Öğrenciler bir daha asla çalışmalarını kaybetmezler
2. Öğrencilerin tüm çalışmalarını bir blogda toplamak, öğrencinin gelişim sürecinin görülmesi açısından iyi bir fırsat olabilir
3. Bloglar ile sınıfta yapılan çalışmalar, tüm ilgililerle ve öğrenci velileri ile şeffafça paylaşılabilir
Çevrimiçi Portfolyo: Blogları, çevrimiçi dosya deposundan sanal portfolyolara dönüştürmek çok da zor bir adım değildir. Öğrencilerin okullarda hazırladığı portfolyolar rahatlıkla bloglar ile çevrimiçi ortamda oluşturulabilir. Öğrenciler çalışmalarından seçtiklerini bloglarında paylaşabilir ve çalışmalarını yoruma açabilirler (Richardson, 2006).
İşbirlikli Öğrenme Alanı Olarak Blog: Blogların sahip olduğu bir diğer önemli potansiyel öğrenciler için işbirlikli öğrenme alanları sunmaya hazır olmalarıdır. İşbirlikli öğrenme dünyanın pek çok ülkesinde giderek artan bir ilgi görmektedir. Bu kapsamda bloglar, öğrencilerin birbirlerinden öğrenmelerinin yanında yazarlar, bilim adamları, meslek uzmanları gibi pek çok kişi ile dijital ortam sayesinde mekândan bağımsız şekilde beraber de çalışabilmelerine olanak sunmaktadır. Öğrenme sürecine birçok yeni alternatif sağlanmaktadır (Richardson, 2006).
Bilginin Yönetilmesinde Blog Kullanımı: Bloglar sadece öğrenci gelişimi sağlama amacı ile kullanılmazlar. Okulda belli aralıklarla toplanan komiteler, zümreler, okul aile birlikleri gibi gruplar bir blog kullanarak toplantılarının arşivini tutabilir, grup üyeleri ile görüşmelere internet üzerinden devam edebilir, grupla ilgili bilgileri paylaşabilir ve doküman ve sunumları daha sonra kullanılmak üzere kolayca depolayabilirler (Richardson, 2006).
Okul Sitesi Olarak Blog Kullanımı: Okul siteleri incelendiğinde pek çoğunun güncel olmadığı görülmektedir. Güncelliği sağlayamamanın sebeplerinden biri de internet sitelerini güncellemek için teknik bilgiler veya uzman yardımının gerekiyor olmasıdır. Blogların kolayca oluşturulup, güncellenebilir olması teknik bilgi ve uzman ihtiyacını azaltmaktadır. Okuldaki ayrı gruplara yönetici hakları sağlanması sonucunda okuldaki tüm aktivitelerin düzenleyen grup tarafından ilk elden kaydedilmesiyle okul sitesinin sürekli güncel tutulması sağlanabilir (Richardson, 2006).
Blogların Eğitimde Sağlayabileceği Yararlar
Bilgisayarlar, defter ve kitaplara oranla öğrencilere daha çekici gelmektedirler. Öğrenciler için deftere hazırlanması gereken ödevler sıkıcı gelebilmekte iken, bloglar internet tabanlı uygulamalar olduğu için ilgi çekici olabilmektedir. Ayrıca, bloglara deftere eklenemeyecek video, ses kaydı gibi çoklu ortam dosyaları kolaylıkla eklenebilmektedir (Şenel, Seferoğlu, 2009; Karaman, Yıldırım, Kaban, 2008). Öğrenme ne kadar çok duyuya hitap ederse, o kadar anlamlı ve kalıcı olacaktır. Bloglar, öğrenmeyi destekleme amacıyla kolaylıkla video, ses, grafik ve fotoğraf gibi çoklu ortam türleri ile desteklenebilir ve bu sayede daha iyi öğrenme sağlanabilir (Ray, 2006). Ayrıca bloglar öğrenme sürecini, zaman ve mekânın sınırlılıklarından kurtarır. Öğrenme, internete erişilebilen her yerden devam eder.
Öğrencilerin deftere tuttukları notlar sadece kendilerine kalmaktadır. Bloglar ile öğrenciler, birbirlerinin değişik konulardaki araştırmaları hakkında bilgi edinme, fikirlerini öğrenme ve değerlendirme fırsatı elde edebilir, böylece sosyal bir öğrenme ortamı da elde edilebilir (Şenel, Seferoğlu, 2009). Ayrıca çeşitli nedenlerle sınıfta derse katılamayan, heyecanlandığı için istediklerini, düşündüklerini dile getirmekte zorlanan öğrenciler, bloglarını kullanarak, düşünceleri daha organize şekilde aktarabilmektedirler.
Öğrenciler, bir defa blogunu oluşturup, yorum almaya başladıkça, takip edildiğini, okunduğunu anlayacak ve bu işten zevk duyacaktır. Böylelikle, blogunu güncellemeye, üretmeye ve araştırmaya devam edecektir. Derslere sadece fiziksel değil, öğrenmenin kalıcılığını sağlayacak olan zihinsel katılım boyutuyla katılmış olacaktır (Şenel, Seferoğlu, 2009). Wilson’a göre ise öğrenciler, bloglarına farklı yerlerden insanların ve ebeveynlerinin yorum yapmasına çok sevinmektedirler (Friedberg, 2010).
Bloglar, değerlendirme konusunda da öğretmenlere büyük avantajlar sağlamaktadır. Yapısalcı kuram ile gelişen süreç değerlendirmelerinde blogların kullanılması çok yararlı olacaktır. Kalabalık sınıflar ve öğretmenlere düşen ders yüklerinin fazla olması sebebiyle, süreç değerlendirmesinde sorun yaşayan öğretmenler, blogların kronolojik yapıları, ödevlerin blog sayfalarına kaydedilebilmeleri gibi kullanım kolaylıklarından yararlanabilirler (Altun, 2006). Bu sayede öğrenci gelişimini daha yakından izleyebilen öğretmenler, öğrencilere daha fazla dönüt verebilir ve yönlendirme yapabilirler (Şenel, Seferoğlu, 2009; Ray, 2006).
Blogların Olumsuz Yönleri
Blogların, üstün eğitsel özellikleri ve yararlarının yanında, olumsuz yönlerine de dikkat edilmesi gerekmektedir. Öğretmenler, blog kullanımında erişilebilirlik ve öğrencilerin güvenlik problemlerine karşı dikkatli olmalıdır (Ray, 2006).
Erişilebilirlik
Blog kullanabilmek için bir bilgisayar ve internet erişimi gerekmektedir. Çoğu öğrencinin okullarda bilgisayar ve internete erişimi olmasına rağmen, son istatistikî bilgilere göre evlerde bu durum geçerli olmamaktadır (Ray, 2006). Devlet Planlama Teşkilatının, “Bilgi Toplumu İstatistikleri 2010” başlıklı araştırmasına göre ülkemizde hanelerde internet erişimi, 2010 yılında %41,6 olarak belirlenmiştir (DPT, 2010). Bu bilgiler ışığında öğretmenler, eğitimde blog kullanırken öğrencilerinin evde bilgisayar ve internet erişimi olup olmadığını göz önünde bulundurmalıdır.
Öğrencilerin Güvenlik Problemleri
Öğrenciler ya da öğretmenler, sınıf çalışmalarını bloglarına eklerken, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlatılmış “MEB İnternet Okur Yazarlığı El Kitabı”nı dikkate almalıdır. Öğrencilerin bloglarında; soyadı, ev adresi ve telefon numarası gibi kişisel bilgilerin verilmemesi gerektiğinde dikkat edilmelidir (Richardson, 2009). Güvenlik sorumluluk, uygunluk ve sağduyu ile ilgilidir. İnternete erişimin oldukça kolay olduğu günümüzde öğrencilere nelerin kabul edilebilir ve güvenli olduğunun, nelerin olmadığının öğretilmesi gerekmektedir (Richardson, 2006). Hayattaki diğer her şey gibi internet kullanımının da bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskler şöyle örneklenebilir:
1. Öğrenciler uygunsuz içerikli sayfalara erişebilirler. Yaşları ve gelişimleri ile uyumsuz görüntüler ve bilgilerle karşılaşabilirler
2. Şiddet içerikli oyunlar nedeniyle şiddete karşı duyarsızlaşabilirler
3. Kimliğini gizleyen uygunsuz kişiler ile tanışıp, yasal ve sağlıklı olmayan ortamlara çekilebilirler
4. Uzun süre bilgisayar başında kalma nedeniyle asosyalleşebilirler
5. Bilgisayar başında sağlıklı oturma alışkanlığı olmayan öğrenciler fiziksel sorunlar yaşayabilirler
Öğrenciler bu gibi konularda bilgilendirilerek, kendilerini güvende tutmaları sağlanabilir (Richardson, 2006; BTİK, 2009).
YORUM, TARTIŞMA ve SONUÇLAR
Son teknoloji internet araçlarından biri olan bloglar pek çok eşsiz ve güçlü özellik içermektedir. Bloglar bu özellikleri nedeniyle kullanımı kolay eğitim araçları olarak dikkati çekmektedir. İnternetin olduğu her yerde kullanılabilen bloglar, tüm eğitim-öğretim etkinliklerinde öğretmen, öğrenci ve yöneticiler tarafından kullanılabilir (Boulos, Maramba, Wheeler, 2006; Şenel, Seferoğlu, 2009).
Öğrenme artık sınıf duvarlarının arasında kalmamaktadır. Bloglar bu doğrultuda sınıf dışındaki öğrenme faaliyetlerine destek olmaktadırlar. Farklı öğrenme stillerini destekleyen bloglar birer demokratik araçtırlar. Fikirlerini söyleyemeyecek kadar utangaç öğrenciler bile blogları kullanarak düşüncelerini paylaşma imkânı bulmaktadırlar.
Blog kullanan öğrenciler neyi ne kadar öğrenmek istediklerine karar vererek, seçtikleri alanda uzmanlaşmak üzere araştırmalar yapar ve sonuçlarını yayınlarlar. Blog kullanırken öğrenmenin sorumluluğunu da üzerlerine aldıkları için diğer öğrenme yöntemlerine göre daha
fazla öğrenme gerçekleşebilir. Öğrenciler, blog yazılarına gelen yorumlar sayesinde izleyenler ile aktif bir etkileşime geçer, zamanla öğrenme becerilerini geliştirebilirler. Bloglar sayesinde öğretmen merkezli eğitimden, öğrenci merkezli, yapısalcı öğretime ve aktif öğrenmeye geçiş sağlanabilir.
Forum Nedir & Nasıl Kullanılır?
Ansiklopedik Tanım :
1 . Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan.
2 . Toplu tartışma.
3 . Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı.
4 . mecaz Tartışma alanı:
"Basın, uygar ulusların forumudur." .
Eski Avrupa kentlerinin birçoğunun merkezinde bir pazaryeri vardır. Burası yalnızca pazar kurulan bir alan değildir. Çevresinde dükkânlar ve işyerleri bulunan, törenlerin ve siyasal toplantıların yapıldığı ve halkın bir araya gelerek söyleştiği bir yerdir. Eski Roma kentlerinin merkezinde de böyle alanlar bulunurdu. Bunların Latince adı forum'du. Forumlar, Eski Yunanistan'da agora denen pazaryerlerinden esinlenerek yapılmıştır.
Roma kentindeki forum, pazar ve alışveriş merkezi olarak kullanılan, siyasal ve genel amaçlı toplantıların yapıldığı kalabalık ve oldukça işlek bir yerdi. Oval biçimdeki forum, mahkemeler ve tapınaklar gibi kamu yapıları ile çevrelenmişti. Yüksek sütunları ve görkemli girişi ile saygı uyandırırdı.
Roma'nın en eski ve en ünlü forumu, Roma kentinin üzerine kurulduğu yedi tepeden ikisinin, Palatium ve Capitolium (Capitolino) tepeleri arasına kurulmuş Roma Forumu'dur. Çok geniş bir alana yayılmış olan bu forumda ilk başlarda gladyatör dövüşleri ve spor karşılaşmaları yapılırdı. Roma'nın imparatorluk döneminde ise daha çok gösteri ve törenler için kullanıldı. Bir köşesinde açık hava toplantılarına ayrılmış özel bir yer, başka bir köşesinde ise konuşmacılar için konmuş yüksek bir kürsü olurdu. Forumun çevresinde, senato binası, mahkemeler ve Roma tanrıları için yapılmış tapınaklar gibi önemli yapılar ile çeşitli dükkânlar ve daha küçük yapılar vardı. Foruma, büyük kemerli geçitlerden girilir ve çevrede birçok heykel bulunurdu.
İmparatorluk döneminde Roma büyüdükçe, bir forum yetersiz kaldı ve kentte başka forumlar da yapıldı. Pompei gibi büyük kentlerde de Roma İmparatorluğu döneminden kalma birçok forum kalıntısı bulunmuş ve bir bölümü onarılmıştır. Eğer bir gün İtalya'ya gidecek olursanız, burada 2.000 yıl önce yaşayan insanların alışveriş ettikleri, konuşup, tartıştıkları yerlerde dolaşabilirsiniz .
Şimdi İnternette Forum nedir ona bir bakalım;
5 dakika gezerseniz Forum'un ne olduğunu anlarsınız. Atla deve değildir. Yani ne Forum atla deve bir şeydir, ne de DK Forum^dan başka birşeydir. Abartmaya gerek yok. 5 dakika ayıramayacaklar için gene de bir bilgi veriyim. Forum, bizim konumuzda web forumu dediğimiz şey, insanların açtığı bir başlık, (başlığın içeriği forumdan foruma değişebilir), ve diğer insanların bu başlığın altına yazdığı mesajlardan ibarettir, (mesajların içeriği de başlıktan başlığa değişebilir).
Web forumlarında insanlar genel olarak birbirlerini tanımazlar, yani karşınızdaki sizden 40 yaş büyük, 12 yaşında, Bill Gates, ve ya hayatında forumun alakalı olduğu konuyla ilgilenmemiş biri olabilir. Forumlardaki bu anonim yapı çok önemli bir davranma şekli gerekliliğini beraberinde getirir. Karşınızdaki insanın duygularına hitap etmeye çalışmak, ve siz eğer karşıdaki duygularına hitap edilmeye çalışan insansanız, duygularınıza hitap edilmesine izin vermeniz, gereksiz ve gereksiz olduğu kadar da anlamsız bir çabadır. Gene de bu gibi durumlar için forumlarda bir kaç yönetici bulunur. Yani eğer katıldığınız forum, "hadi birbirimizi gömelim" ve ya "kim daha önce pes edip kaçacak" forumu değilse, başlığı ve ya forumun temasını bir yana bırakıp, karşınızdaki insanın şahsıyla, duygularıyla, onun insancıl yönleriyle oynamaya çalışmak ve ya demin de dediğim gibi siz karşıdaki insansanız bunu yapmaya çalışana zemin hazırlamanız, ona izin vermeniz tek kelimeyle saçmalıktır. Hele ki bu gibi saçmalıklar ardından foruma küsmek, foruma tavır almak, o forumun anti-destekleyicisi olmak gibi davranışlar saçmalığın önde gidenidir.
Bir forumun, bir başlığında genellikle doğru bir tanedir. Ve siz kendi bildiğiniz doğruyu söylersiniz isterseniz, bunu da yapmanız için maksimum iki mesaj yeterlidir, "doğrusu şudur" ve "ben demiştim" gibi. Buna kontra çıkış olabilir başka üyeler tarafından, o zaman da neden doğru olduğunu anlatırsınız. Bu da aynen tek doğru gibi maksimum iki cevaptan oluşabilir "şu sebeple benim dediğim doğrudur" ve " ben demiştim" gibi. Daha sonra doğru bildiğiniz şeyin sebeplerinin de sebeplerini ve onunda sebeplerini anlatabilirsiniz ve bunlarda maksimum ikişer mesajdan oluşabilir. Bu tarz başlıklarda forumların en zevkli en heyecanlı başlıkları olurki, bizim istediğimizde budur.
Eğer siz bu formatı kişiselleştirip (kim olursanız olun) gerçek hayatta alacağınız türde davranışlar gösterirseniz, mesela sinirlenip bunu belli ederseniz, aaa yeter ya ne biçim insansınız siz deyip forumu terkederseniz, bir cevaba üzülürseniz, bir soruya yanlış cevap verdim diye hayata küserseniz yaratabileceğiniz en güçlü etki "komik olmak" olur.
Ne yazık ki henüz forum yazılımcıları tarafından, internet kullanıcılarını silah zoruyla forumlara üye etme, ve ya silah zoruyla başlıklara cevap yazmaya azmettirme gibi bir özellik geliştirilemedi. ( ne yazık ki diyorum, zira arada gerek duyuyoruz) Bu sebeple, ve yukarIda bahsettiğim bazı sebeplerle, hoşunuza gitmeyen tavırlar hisettiğiniz bir başlığa cevap yazmama özgürlüğünüz, ve bunu da kimseye hesap vermeden yapma özgürlüğünüz var. Üye olmamakta da serbestsiniz ne yazıkki.
Ama unutmayın, forumlar hayatın gerçeği değiller. Bu kadar ciddiye almayın. Forumlardan zevk alan (benim gibi) arkadaşlar dışındakiler sorunlarını halledip gidebilirler, Forumcu arkadaşlar da özgürce ve sınırsızca yazabilirler ama hayat memat meselesi yapmadan. Nihayetinde sizlerden kilometrelerce uzaklıktaki bir sunucuuda maksimum 3-4 GB bir disk alanı ve alan adından ibaret bir şeydir bu forum. Hep birlikte bunu kullanışlı bir şekle sokabiliyorsak ne mutlu bize, diğer meseleleri fazla kafamıza takmayalım.
Forum kullanıcılarla vardır, siz yoksanız forumda yoktur.
Bir Forumun Tanımı ;
Öncelikle forumun ne olduğu tanımını yapmak gerekir, İnternet’te saçma sapan tanımlamalar olmasına rağmen biz mantıklı davranıp aklı başında insanlar olarak şöyle bir tanım yapabiliriz ; Forum kişilerin bilgilerini paylaştıkları, bir-birleri ile çeşitli paylaşımlarda bulundukları Online bir ortamdır. Bu ortamda paylaşılan bilgiler, belgeler insanların faydalanabiliceği ve çevreye zarar vermeyen nitelikte olmalıdır. Forum belli bir siyasi görüş taşımadığı müddetçe siyasi görüş belirtmek doğru olmayabilir, veyahut siyasi yorumlar yapıp kafa bulandırmak doğru olmayabilir. Bu yüzden bir Forum’ u her çeşit insanın (sinirli, deli, psikopat, aklı başında, zeki, Türk, Arap, …) ziyaret edilebilineceğini düşünüp mesajlarımızı ona göre atılmalıdır.
Forumun tanımını yaptık şimdide forumlarda bulunan elemanların tanımlarını yapalım.
Yönetici (Admin) Nedir ? ;
Forum yönetici forumlardaki en yüksek yetki seviyesine sahip kişidir. Default olarak bir forum yöneticisi forumlardaki herhangi bir iş için tüm yetkilere sahiptir. Bu işler; postaları moderating, üyeleri onaylamak, yeni forumlar oluşturmak vs.... Forum yöneticileri Forum-Yönetici grubundadır.
Moderatör Nedir? ;
Forum moderatörü forumlardaki en yüksek ikinci yetki seviyesine sahip kişidir. Default olarak bir moderatör bir forumdaki veya bir forum grubundaki bazı görevleri yerine getirebilir. Bu görevler; postaları onaylamak, postaları taşımak, postaları silmek, postaları düzenlemek veya kullanıcıları yasaklamayı içerir. Eğer bir forumda herhangi bir sorun yaşıyorsanız, bu sorun için en iyi başlangıç yeri bir moderatördür. Forum yöneticileri tarafından moderatörler çeşitli gruplara atanabilirler.
Üye Nedir ? ;
Forumda mesaj atan kişilerdir. Üye; forum kurallarını okuyup kabul eden kişilerdir. Forum kurallarını ihlal eden kendini üyeden saymasın.
Tanımlar bitti, şimdide forumun kullanılmasına sıra geldi. Madde madde ele alarak ilerleyeceğim.
Forumda yüksek sesle konuşulmamalıdır !:)
Forumda yüksek sesle konuşulmamalıdır, yoksa yanımızdaki üyeleri rahatsız ederiz, ‘yüksek ses’ ten kastım; rahatsız edici, onur kırıcı ve başkalarının düşünce ve inançlarına saygı duymadan başlık açmak ve mesaj yazmaktır. Böyle yaparak hem karşıdaki insana zarar verir hem de forumu fraksiyonlara ayırtıp bir-birine düşürebilirsiniz. İnsan hassas çizgilerle yaşar ve öğrenir, Forumlar insanların araştırıp öğrenebileceği kaynaklar olup, paylaşmak istediği fikirleri seviyeli bir şekilde ortaya koyacağı yerler olmalıdır. Yüksek sesle konuşmanın bir diğer örneği de büyük harflerle yazmaktır ki yine çirkin bir harekettir.
Forumda saygılı davranılmalıdır !
Forumlarda her üyeye saygılı davranmalı ve ona göre açılan başlıklara (mesajlara) cevap verilmelidir, unutmamak gerekir ki bir kullanıcı ismi altında yazı yazan kişi sizin babanız yaşında olabilir. Yada çocuğunuz yaşında olabilir. Adab-ı muaşeret kuralları çerçevesinde hareket edilmelidir.
Forumda bilgi paylaşılmalıdır !
Forumda bilgi paylaşılmalıdır, Internet’in kuruluş amacıda budur, Paylaşmak ! Yalnız, alıntı yapıp bunu kendisinin ürünü gibi göstermek çirkin bir harekettir en azından üstadlar arasında böyle görülecektir. Arama yapmadan yeni konu açılmamalıdır. Google ‘tesadüfen kuruldu’ diye mi düşünüyorsunuz ? Ben olsam öyle düşünmezdim. Tesadüf diye bir şey yoktur. Sizin görmeniz ve öğrenmek istediğiniz bir şeyler olduğunda daha çabuk ulaşasanız diye Google vardır.
Forumda kavga edilmemelidir !
Kavga edilerek ne zaman iyi bir şey elde edilebilmiş ? Azeri Türkçe’sinde ‘kavga’ ‘savaş’ demek. Savaşarak hiçbir yere varılamayacağı gibi kötü söz kullanarak ta hiçbir yere varılamaz. İnsanoğlu tarih boyunca bir-biriyle kavga etmiş ama hiçbir zaman iki taraf kazanamamıştır. Eğer ki kavgayı iki tarafta kazanacaksa, hiç boş durmayın yiyin bir-birinizi.
Forumda Boş Konuşulmamalıdır !
Gevezeliğin lüzumu yoktur..bir mesaj için 10 teşekkür değil 1-2 teşekkür yeterlidir.. Konular geyiğe sarmamalıdır.Hiç teşekkür etmeyin yada tebrik etmeyin demiyoruz, en azından teşekkür sebebinizi yazacak zahmeti ve nezaketi gösteriniz. Üyeler aralarındaki sorunları pm (kişisel mesaj) yada e-mail yoluyla halletmelidir. Forumun ortasında karşılıklı mIRC yada Msn tarzı sohbetler yapılmamalıdır. Dini konularda herkes birbirine saygı göstermelidir Gerçek önümüzdedir zaten hiç kimsenin başka kimselerin inançlarını inkar etmesi zaten cehalet gösterisinden başka bir şey değildir.
İmla Kuralları, Türkçe’ye özen gösterilmelidir !
Türkçe yazım,imla kurallarına en iyi şekilde uyulmalıdır. Biz bu yazıyı Türkçe yazan ve karşılıklı Türkçe anlaşan kişiler için hazırladık. Ve elimizden geldiğince özen gösterdik çünkü, yabancı boyunduruk altında olmak ile Yabancı dillere özenmek arasında hiçbir fark yoktur. En azından Türkçe’nin 2-3 bin yıllık geçmişi olduğunu hatırlamanız size özen göstermeniz için yeterli kararlılığı verecektir. Dünyadaki nâdir dillerden birisini kullandığınızı unutmayınız. Ve eğer bir forumda itibar görmek ve üstâdlar tarafından fark edilmek istiyorsanız, yazım yanlışlarınızı azaltmanız, minimize etmeniz gerekmektedir.
Forumda Açacağınız Konunun Yeri !
Forumda açacağınız konular başlıklar altında toplanmıştır(bir çok forumda öyledir).Bu başlıklar Forumlarda istenilen bilgiye kolayca ulaşmak için oluşturulmuştur.. Konuyu uygun yerde açarsanız insanlar aradıkları bilgiye daha çabuk ulaşabiliceklerdir. Ve sizin paylaşımınızda daha fazla kişiye ulaşabilicektir.
FORUM TARTIŞMA BİLGİLENDİRME AMAÇLI KURULMUŞ OLAN PLATFORM'dur.
Örneğin : Üniversitelerde verilen brifinglerde, konuk kişi bilgili olup karşısındaki öğrencilerinin sorularına maruz kalmaktadır. Oradaki amaç ile forumdaki amaç aynıdır. Öne sürülen bir konuyu, yüzlerce kişiye açık olan alanında tartışmaktır. Görmekteyimki şu günlerde forumlar içerisinde eklentiler de dahil olmak üzere kullanıcıların açtığı başlıkları yarım yamalak bir şekile okuyup geçen insanlar var,
Örnek: "Seçim" konusunu ele alıp onunla ilgili bir başlık oluşturduğumuzda altında öğrenme ve o konunun gerçek anlamına kavuşabilene kadar tartışmak isteriz. Lakin bu konu ve konular bilgilendirme amacından çıkıp
örnek : "paylaşım için teşekkürler" - "teşekkür elinize sağlık" - "emeğinize sağlık" şeklinde bir sürü gereksiz ve okunmadan geçen bir cevap türü olup çıkıyor.
Forum nedir?
Öncelikle bunu öğrenelim.
Forum Internet ortamında kurulmuş olan tartışma platform'udur.
Kurulumdan sonra Kullanıcılar Yeni bir konu başlığı açarak. Açtıkları konu başlığına diğer kullanıcılar yorumlarını (cevaplarını) yazarak fikirlerini öne sürerler.
Halkça bilinen bir konuyu öne sürebilir, Bunu başlık haline getirip forumlardaki kullanıcıların görüşlerini öğrenebilirsiniz.
Bilmediğiniz ve merak ettiğiniz soru ve sorunlarınızı bu platformlarda sorabilir cevap alabilirsiniz.
1 . Eski Romalılar zamanında, Roma'da ve diğer şehirlerde kamu işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan.
2 . Toplu tartışma.
3 . Bazı sorunların görüşülerek karara bağlandığı genel toplantı.
4 . mecaz Tartışma alanı:
"Basın, uygar ulusların forumudur." .
Eski Avrupa kentlerinin birçoğunun merkezinde bir pazaryeri vardır. Burası yalnızca pazar kurulan bir alan değildir. Çevresinde dükkânlar ve işyerleri bulunan, törenlerin ve siyasal toplantıların yapıldığı ve halkın bir araya gelerek söyleştiği bir yerdir. Eski Roma kentlerinin merkezinde de böyle alanlar bulunurdu. Bunların Latince adı forum'du. Forumlar, Eski Yunanistan'da agora denen pazaryerlerinden esinlenerek yapılmıştır.
Roma kentindeki forum, pazar ve alışveriş merkezi olarak kullanılan, siyasal ve genel amaçlı toplantıların yapıldığı kalabalık ve oldukça işlek bir yerdi. Oval biçimdeki forum, mahkemeler ve tapınaklar gibi kamu yapıları ile çevrelenmişti. Yüksek sütunları ve görkemli girişi ile saygı uyandırırdı.
Roma'nın en eski ve en ünlü forumu, Roma kentinin üzerine kurulduğu yedi tepeden ikisinin, Palatium ve Capitolium (Capitolino) tepeleri arasına kurulmuş Roma Forumu'dur. Çok geniş bir alana yayılmış olan bu forumda ilk başlarda gladyatör dövüşleri ve spor karşılaşmaları yapılırdı. Roma'nın imparatorluk döneminde ise daha çok gösteri ve törenler için kullanıldı. Bir köşesinde açık hava toplantılarına ayrılmış özel bir yer, başka bir köşesinde ise konuşmacılar için konmuş yüksek bir kürsü olurdu. Forumun çevresinde, senato binası, mahkemeler ve Roma tanrıları için yapılmış tapınaklar gibi önemli yapılar ile çeşitli dükkânlar ve daha küçük yapılar vardı. Foruma, büyük kemerli geçitlerden girilir ve çevrede birçok heykel bulunurdu.
İmparatorluk döneminde Roma büyüdükçe, bir forum yetersiz kaldı ve kentte başka forumlar da yapıldı. Pompei gibi büyük kentlerde de Roma İmparatorluğu döneminden kalma birçok forum kalıntısı bulunmuş ve bir bölümü onarılmıştır. Eğer bir gün İtalya'ya gidecek olursanız, burada 2.000 yıl önce yaşayan insanların alışveriş ettikleri, konuşup, tartıştıkları yerlerde dolaşabilirsiniz .
Şimdi İnternette Forum nedir ona bir bakalım;
5 dakika gezerseniz Forum'un ne olduğunu anlarsınız. Atla deve değildir. Yani ne Forum atla deve bir şeydir, ne de DK Forum^dan başka birşeydir. Abartmaya gerek yok. 5 dakika ayıramayacaklar için gene de bir bilgi veriyim. Forum, bizim konumuzda web forumu dediğimiz şey, insanların açtığı bir başlık, (başlığın içeriği forumdan foruma değişebilir), ve diğer insanların bu başlığın altına yazdığı mesajlardan ibarettir, (mesajların içeriği de başlıktan başlığa değişebilir).
Web forumlarında insanlar genel olarak birbirlerini tanımazlar, yani karşınızdaki sizden 40 yaş büyük, 12 yaşında, Bill Gates, ve ya hayatında forumun alakalı olduğu konuyla ilgilenmemiş biri olabilir. Forumlardaki bu anonim yapı çok önemli bir davranma şekli gerekliliğini beraberinde getirir. Karşınızdaki insanın duygularına hitap etmeye çalışmak, ve siz eğer karşıdaki duygularına hitap edilmeye çalışan insansanız, duygularınıza hitap edilmesine izin vermeniz, gereksiz ve gereksiz olduğu kadar da anlamsız bir çabadır. Gene de bu gibi durumlar için forumlarda bir kaç yönetici bulunur. Yani eğer katıldığınız forum, "hadi birbirimizi gömelim" ve ya "kim daha önce pes edip kaçacak" forumu değilse, başlığı ve ya forumun temasını bir yana bırakıp, karşınızdaki insanın şahsıyla, duygularıyla, onun insancıl yönleriyle oynamaya çalışmak ve ya demin de dediğim gibi siz karşıdaki insansanız bunu yapmaya çalışana zemin hazırlamanız, ona izin vermeniz tek kelimeyle saçmalıktır. Hele ki bu gibi saçmalıklar ardından foruma küsmek, foruma tavır almak, o forumun anti-destekleyicisi olmak gibi davranışlar saçmalığın önde gidenidir.
Bir forumun, bir başlığında genellikle doğru bir tanedir. Ve siz kendi bildiğiniz doğruyu söylersiniz isterseniz, bunu da yapmanız için maksimum iki mesaj yeterlidir, "doğrusu şudur" ve "ben demiştim" gibi. Buna kontra çıkış olabilir başka üyeler tarafından, o zaman da neden doğru olduğunu anlatırsınız. Bu da aynen tek doğru gibi maksimum iki cevaptan oluşabilir "şu sebeple benim dediğim doğrudur" ve " ben demiştim" gibi. Daha sonra doğru bildiğiniz şeyin sebeplerinin de sebeplerini ve onunda sebeplerini anlatabilirsiniz ve bunlarda maksimum ikişer mesajdan oluşabilir. Bu tarz başlıklarda forumların en zevkli en heyecanlı başlıkları olurki, bizim istediğimizde budur.
Eğer siz bu formatı kişiselleştirip (kim olursanız olun) gerçek hayatta alacağınız türde davranışlar gösterirseniz, mesela sinirlenip bunu belli ederseniz, aaa yeter ya ne biçim insansınız siz deyip forumu terkederseniz, bir cevaba üzülürseniz, bir soruya yanlış cevap verdim diye hayata küserseniz yaratabileceğiniz en güçlü etki "komik olmak" olur.
Ne yazık ki henüz forum yazılımcıları tarafından, internet kullanıcılarını silah zoruyla forumlara üye etme, ve ya silah zoruyla başlıklara cevap yazmaya azmettirme gibi bir özellik geliştirilemedi. ( ne yazık ki diyorum, zira arada gerek duyuyoruz) Bu sebeple, ve yukarIda bahsettiğim bazı sebeplerle, hoşunuza gitmeyen tavırlar hisettiğiniz bir başlığa cevap yazmama özgürlüğünüz, ve bunu da kimseye hesap vermeden yapma özgürlüğünüz var. Üye olmamakta da serbestsiniz ne yazıkki.
Ama unutmayın, forumlar hayatın gerçeği değiller. Bu kadar ciddiye almayın. Forumlardan zevk alan (benim gibi) arkadaşlar dışındakiler sorunlarını halledip gidebilirler, Forumcu arkadaşlar da özgürce ve sınırsızca yazabilirler ama hayat memat meselesi yapmadan. Nihayetinde sizlerden kilometrelerce uzaklıktaki bir sunucuuda maksimum 3-4 GB bir disk alanı ve alan adından ibaret bir şeydir bu forum. Hep birlikte bunu kullanışlı bir şekle sokabiliyorsak ne mutlu bize, diğer meseleleri fazla kafamıza takmayalım.
Forum kullanıcılarla vardır, siz yoksanız forumda yoktur.
Bir Forumun Tanımı ;
Öncelikle forumun ne olduğu tanımını yapmak gerekir, İnternet’te saçma sapan tanımlamalar olmasına rağmen biz mantıklı davranıp aklı başında insanlar olarak şöyle bir tanım yapabiliriz ; Forum kişilerin bilgilerini paylaştıkları, bir-birleri ile çeşitli paylaşımlarda bulundukları Online bir ortamdır. Bu ortamda paylaşılan bilgiler, belgeler insanların faydalanabiliceği ve çevreye zarar vermeyen nitelikte olmalıdır. Forum belli bir siyasi görüş taşımadığı müddetçe siyasi görüş belirtmek doğru olmayabilir, veyahut siyasi yorumlar yapıp kafa bulandırmak doğru olmayabilir. Bu yüzden bir Forum’ u her çeşit insanın (sinirli, deli, psikopat, aklı başında, zeki, Türk, Arap, …) ziyaret edilebilineceğini düşünüp mesajlarımızı ona göre atılmalıdır.
Forumun tanımını yaptık şimdide forumlarda bulunan elemanların tanımlarını yapalım.
Yönetici (Admin) Nedir ? ;
Forum yönetici forumlardaki en yüksek yetki seviyesine sahip kişidir. Default olarak bir forum yöneticisi forumlardaki herhangi bir iş için tüm yetkilere sahiptir. Bu işler; postaları moderating, üyeleri onaylamak, yeni forumlar oluşturmak vs.... Forum yöneticileri Forum-Yönetici grubundadır.
Moderatör Nedir? ;
Forum moderatörü forumlardaki en yüksek ikinci yetki seviyesine sahip kişidir. Default olarak bir moderatör bir forumdaki veya bir forum grubundaki bazı görevleri yerine getirebilir. Bu görevler; postaları onaylamak, postaları taşımak, postaları silmek, postaları düzenlemek veya kullanıcıları yasaklamayı içerir. Eğer bir forumda herhangi bir sorun yaşıyorsanız, bu sorun için en iyi başlangıç yeri bir moderatördür. Forum yöneticileri tarafından moderatörler çeşitli gruplara atanabilirler.
Üye Nedir ? ;
Forumda mesaj atan kişilerdir. Üye; forum kurallarını okuyup kabul eden kişilerdir. Forum kurallarını ihlal eden kendini üyeden saymasın.
Tanımlar bitti, şimdide forumun kullanılmasına sıra geldi. Madde madde ele alarak ilerleyeceğim.
Forumda yüksek sesle konuşulmamalıdır !:)
Forumda yüksek sesle konuşulmamalıdır, yoksa yanımızdaki üyeleri rahatsız ederiz, ‘yüksek ses’ ten kastım; rahatsız edici, onur kırıcı ve başkalarının düşünce ve inançlarına saygı duymadan başlık açmak ve mesaj yazmaktır. Böyle yaparak hem karşıdaki insana zarar verir hem de forumu fraksiyonlara ayırtıp bir-birine düşürebilirsiniz. İnsan hassas çizgilerle yaşar ve öğrenir, Forumlar insanların araştırıp öğrenebileceği kaynaklar olup, paylaşmak istediği fikirleri seviyeli bir şekilde ortaya koyacağı yerler olmalıdır. Yüksek sesle konuşmanın bir diğer örneği de büyük harflerle yazmaktır ki yine çirkin bir harekettir.
Forumda saygılı davranılmalıdır !
Forumlarda her üyeye saygılı davranmalı ve ona göre açılan başlıklara (mesajlara) cevap verilmelidir, unutmamak gerekir ki bir kullanıcı ismi altında yazı yazan kişi sizin babanız yaşında olabilir. Yada çocuğunuz yaşında olabilir. Adab-ı muaşeret kuralları çerçevesinde hareket edilmelidir.
Forumda bilgi paylaşılmalıdır !
Forumda bilgi paylaşılmalıdır, Internet’in kuruluş amacıda budur, Paylaşmak ! Yalnız, alıntı yapıp bunu kendisinin ürünü gibi göstermek çirkin bir harekettir en azından üstadlar arasında böyle görülecektir. Arama yapmadan yeni konu açılmamalıdır. Google ‘tesadüfen kuruldu’ diye mi düşünüyorsunuz ? Ben olsam öyle düşünmezdim. Tesadüf diye bir şey yoktur. Sizin görmeniz ve öğrenmek istediğiniz bir şeyler olduğunda daha çabuk ulaşasanız diye Google vardır.
Forumda kavga edilmemelidir !
Kavga edilerek ne zaman iyi bir şey elde edilebilmiş ? Azeri Türkçe’sinde ‘kavga’ ‘savaş’ demek. Savaşarak hiçbir yere varılamayacağı gibi kötü söz kullanarak ta hiçbir yere varılamaz. İnsanoğlu tarih boyunca bir-biriyle kavga etmiş ama hiçbir zaman iki taraf kazanamamıştır. Eğer ki kavgayı iki tarafta kazanacaksa, hiç boş durmayın yiyin bir-birinizi.
Forumda Boş Konuşulmamalıdır !
Gevezeliğin lüzumu yoktur..bir mesaj için 10 teşekkür değil 1-2 teşekkür yeterlidir.. Konular geyiğe sarmamalıdır.Hiç teşekkür etmeyin yada tebrik etmeyin demiyoruz, en azından teşekkür sebebinizi yazacak zahmeti ve nezaketi gösteriniz. Üyeler aralarındaki sorunları pm (kişisel mesaj) yada e-mail yoluyla halletmelidir. Forumun ortasında karşılıklı mIRC yada Msn tarzı sohbetler yapılmamalıdır. Dini konularda herkes birbirine saygı göstermelidir Gerçek önümüzdedir zaten hiç kimsenin başka kimselerin inançlarını inkar etmesi zaten cehalet gösterisinden başka bir şey değildir.
İmla Kuralları, Türkçe’ye özen gösterilmelidir !
Türkçe yazım,imla kurallarına en iyi şekilde uyulmalıdır. Biz bu yazıyı Türkçe yazan ve karşılıklı Türkçe anlaşan kişiler için hazırladık. Ve elimizden geldiğince özen gösterdik çünkü, yabancı boyunduruk altında olmak ile Yabancı dillere özenmek arasında hiçbir fark yoktur. En azından Türkçe’nin 2-3 bin yıllık geçmişi olduğunu hatırlamanız size özen göstermeniz için yeterli kararlılığı verecektir. Dünyadaki nâdir dillerden birisini kullandığınızı unutmayınız. Ve eğer bir forumda itibar görmek ve üstâdlar tarafından fark edilmek istiyorsanız, yazım yanlışlarınızı azaltmanız, minimize etmeniz gerekmektedir.
Forumda Açacağınız Konunun Yeri !
Forumda açacağınız konular başlıklar altında toplanmıştır(bir çok forumda öyledir).Bu başlıklar Forumlarda istenilen bilgiye kolayca ulaşmak için oluşturulmuştur.. Konuyu uygun yerde açarsanız insanlar aradıkları bilgiye daha çabuk ulaşabiliceklerdir. Ve sizin paylaşımınızda daha fazla kişiye ulaşabilicektir.
FORUM TARTIŞMA BİLGİLENDİRME AMAÇLI KURULMUŞ OLAN PLATFORM'dur.
Örneğin : Üniversitelerde verilen brifinglerde, konuk kişi bilgili olup karşısındaki öğrencilerinin sorularına maruz kalmaktadır. Oradaki amaç ile forumdaki amaç aynıdır. Öne sürülen bir konuyu, yüzlerce kişiye açık olan alanında tartışmaktır. Görmekteyimki şu günlerde forumlar içerisinde eklentiler de dahil olmak üzere kullanıcıların açtığı başlıkları yarım yamalak bir şekile okuyup geçen insanlar var,
Örnek: "Seçim" konusunu ele alıp onunla ilgili bir başlık oluşturduğumuzda altında öğrenme ve o konunun gerçek anlamına kavuşabilene kadar tartışmak isteriz. Lakin bu konu ve konular bilgilendirme amacından çıkıp
örnek : "paylaşım için teşekkürler" - "teşekkür elinize sağlık" - "emeğinize sağlık" şeklinde bir sürü gereksiz ve okunmadan geçen bir cevap türü olup çıkıyor.
Forum nedir?
Öncelikle bunu öğrenelim.
Forum Internet ortamında kurulmuş olan tartışma platform'udur.
Kurulumdan sonra Kullanıcılar Yeni bir konu başlığı açarak. Açtıkları konu başlığına diğer kullanıcılar yorumlarını (cevaplarını) yazarak fikirlerini öne sürerler.
Halkça bilinen bir konuyu öne sürebilir, Bunu başlık haline getirip forumlardaki kullanıcıların görüşlerini öğrenebilirsiniz.
Bilmediğiniz ve merak ettiğiniz soru ve sorunlarınızı bu platformlarda sorabilir cevap alabilirsiniz.